Batı Afrika ülkesi Nijer’de 26 Temmuz’da düzenlenen askeri darbenin ardından hava sahasının kapatılması nedeniyle ülkede kalan Türkiye vatandaşları, Türk Hava Yolları’nın (THY) düzenlediği özel seferle bugün sabah saatlerinde İstanbul’a geldi.
Anadolu Ajansı’nın aktardığına göre, verilen ‘istisnai uçuş izniyle’ başkent Niamey’deki Uluslararası Diori Hamani Havalimanı’ndan yerel saatle 21.30’da havalanan TK635 sefer sayılı Airbus A330-200 tipi uçak, sabah saat 04.30 sıralarında İstanbul Havalimanı’na ulaştı. Büyük bir kısmı Türkiye vatandaşı olan yolcular uçağın inişinin ardından terminale alınarak pasaport kontrolünden geçip Türkiye’ye giriş yaptı.
ECOWAS’TAN DARBEYLE BAĞLANTILI KİŞİLER HAKKINDA YAPTIRIM KARARI
Darbenin ardından alıkonulan Nijer Cumhurbaşkanı Muhammed Bazum’un salıverilmesi ve görevine dönmesi için cuntaya 7 gün süre veren Batı Afrika Devletleri Ekonomik Topluluğu (ECOWAS) da cunta ile bağlantılı isimlere karşı mali yaptırım uygulama kararı aldı.
Darbeye ilişkin basına konuşan Nijerya Devlet Başkanı ve ECOWAS Başkanı Bola Ahmed Tinubu’nun Medya ve Halkla İlişkiler Danışmanı Ajuri Ngelale, Nijer’deki askeri cuntayı desteklediğine inanılan kişilere mali yaptırımlar uygulaması için yönlendirdiğini belirtti.
Yaptırımları ve etkilenen kişilerin kimliklerini açıklamayan Ngelale, “7 günlük ültimatomun süresinin dolmasının ardından ECOWAS tarafından Nijer’deki askeri cuntaya uygulanan mali yaptırımlara ilişkin önceden var olan uzlaşı pozisyonu üzerinde durdu” ifadelerini kullandı. Ngelale, ayrıca askeri cuntaya verilen 7 günlük ültimatomun Tinubu tarafından alınan kişisel bir karar olmadığını ancak ECOWAS’ın kararı olduğunu kaydetti.
BURKİNA FASO VE MALİ, BMGK’DEN YARDIM İSTEDİ
Bölge ülkeleri Burkina Faso ve Mali ise ECOWAS’ın olası Nijer operasyonuna karşı Birleşmiş Milletler’den (BM) yardım istedi. Mali ve Burkina Faso Dışişleri Bakanları tarafından kaleme alınan ortak mektupta, ECOWAS’ın Nijer’deki darbenin seyrini değiştirmek için düzenleyebileceği olası askeri operasyonun önüne geçmek için BMGK’den yardım istendi. Mektupta, “Burkina Faso ve Mali, uluslararası barış ve güvenliğin garantörü olan BMGK’yi, egemen bir devleti (Nijer) hedef alan ve öngörülemeyecek sonuçlar doğuracak silahlı eylemleri önleme konusunda sorumlu davranmaya çağırıyor” ifadesi kullanıldı.
Halihazırda birçok zorlukla mücadele eden Nijer halkının daha büyük bir insani trajediyle karşı karşıya kalmaması için BMGK’nin ‘bilgeliğine’ güvenildiği vurgulanan aynı mektubun Afrika Birliği Barış ve Güvenlik Konseyi’ne de yollandığı öğrenildi.
ESKİ İSYANCI GRUP LİDERİNDEN CUNTAYA KARŞI SİYASİ HAREKET
Nijer’de 26 Temmuz’da askerin yönetime el koymasının ardından eski Touareg isyancı gruplarının lideri ve eski bakan Rhissa Ag Boula cuntaya karşı siyasi bir hareket başlattı. Bir dönem isyancı Touareg grupların liderliğini yapan ve aynı zamanda eski turizm bakanı da olan Boula, cunta hükümetini reddeden “Cumhuriyet için Direniş Konseyi (CRR)” isimli bir siyasi hareket başlattığını açıkladı.
Boula tarafından paylaşılan yazılı açıklamada, Nijer’in 26 Temmuz’da bir trajedinin kurbanı olduğu, ülkede toplumsal sorunlar ve terörle mücadelenin iyi gittiği bir dönemde cunta lideri Abdurrahmane Tchiani’nin kişisel çıkarları uğruna kendisine duyulan güvene ihanet ettiği bildirildi. Cuntanın, arabuluculuk girişimlerini kategorik olarak reddettiğine, ‘kitleleri manipüle ettiğine ve Wagner olarak bilinen savaş suçlularını’ ülkeye çağırdığına işaret edildi.
Bu noktada, CRR’nin, anayasal düzeni savunan ve Bazum’un görevine dönmesi için mücadele edecek siyasi bir hareket olduğu kaydedildi. Açıklamada, “CRR, halka saygılı askerlere, bu isyana son verme ve General Tchiani’yi derhal tutuklamaları çağrısında bulunuyor” denildi.
“CRR, halkın iradesini yok sayan sorumsuz askerlerin başlattığı bu hain girişimi engellemek için gereken her türlü aracı kullanacaktır” mesajı verilen açıklamada, ECOWAS’ın olası askeri müdahale planının da desteklendiği ifade edildi. (DIŞ HABERLER)
