MELTEM KARAKAŞ
Tüm Emeklilerin Sendikası Eskişehir Şubesi, Adalar Porsuk mevkisinden Hamamyolu Yediler Parkı’na yürüyerek emekli maaşlarını protesto etti. Tüm Emeklilerin Sendikası Eskişehir Şube Başkanı Ali Paşa Şanlı, “Emeklilerin dost sohbeti yapacağı, bir fincan kahve içebileceği bir mekan hayal oldu. Derin yoksulluk nedeniyle geleneklerimizi ve göreneklerimizi terk ettik. Emeklilerin tek gidebildiği yer, parklarda ki belediye bankları oldu. Boş bank bulan şanslı sayılıyor. Tabi hava soğuk veya yağışlı değilse” dedi.
Tüm Emeklilerin Sendikası Eskişehir Şubesi, Adalar Porsuk mevkisinden Hamamyolu Yediler Parkı’na ‘Geçinemiyoruz’ pankartıyla yürüyüş gerçekleştirdi. Sloganlar eşliğinde yürüyen yüzlerce emekliye CHP Eskişehir Milletvekilleri Jale Nur Süllü ve İbrahim Arslan da destek verdi. Tüm Emeklilerin Sendikası Eskişehir Şube Başkanı Ali Paşa Şanlı, tarafından yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Bugün Tüm Emeklilerin Sendikası olarak Eskişehir’de olduğu gibi ülkemiz genelinde onlarca il ve ilçede alanlardayız. Sefalete, yoksulluğa, açlığa mahkum edilmeye itirazımızı en güçlü şekilde duyurmak için alanlardayız. AKP ve paydaşları artık ülkeyi yönetemiyor. Ülkede yönetim krizi var. Ekonomik ve sosyal kriz gün ve gün daha da artarak sürüyor. 22 yıldır ülkeyi yönetenler, gönüllü taşıyıcısı oldukları vahşi kapitalizmin neoliberal politikalarını acımasızca uyguladıklarıyla yetinmiyor, ülkeyi Orta Çağ karanlığına ve Orta Doğu bataklığına sürüklüyorlar. Böylece yarattıkları siyasi ve ekonomik kaosla tek adam yönetimini yukarıdan aşağıya yapılandırdılar.
“BUGÜN EMEKLİLERİN YAŞAM KOŞULLARI EN DİBE GETİRİLDİ”
Bu yönetim anlayışı emeklilere derin yoksulluk, açlık, daha doğrusu ölüm sınırında bir yaşam olarak geri dönmüştür. Yaşam koşullarımız çok kötüleşmiştir. Bugün emekliler 18. ve 19. yüzyıldaki yaşam koşullarından daha beter koşullarda yaşam savaşı veriyorlar. Aslına bakılırsa uygulanan politika, cuntacı Kenan Evren’in bir dönem devrimcileri bir bir idam ederken söylediği, ‘asmayalım da besleyelim mi’ mantığının yeni bir türevidir. Yani aynı anlayış, bugün emeklilerin yaşam koşullarını en dibe gerileterek, yavaş yavaş yok edilmesiyle gündemdedir. Emeklilerimiz beslenemiyor. Bırakalım beslenmeyi, karnını doyuramıyor ve yatağa aç giriyorlar. Emekliler pazar yerine gittiğinde sadece fiyatları inceliyor. Alışveriş yapamıyor. Markete gitmek karabasandan beter oldu. Kasabın yolundan vazgeçtik, ekmek bile almakta zorlanıyor. Sözün özü emekliler adeta sürüm sürüm sürünüyor. Eskişehir’de bile anne baba ile iki çocuğunun sadece üç öğün bir bardak çay bir simit yeseler maliyeti 6 bin lira tutuyor. Metropol kentlerdeki yaşayan emeklileri halini düşünün. Dost sohbeti yapacağı, bir fincan kahve içebileceği bir mekan hayal oldu. Derin yoksulluk nedeniyle geleneklerimizi ve göreneklerimizi terk ettik. Emeklilerin tek gidebildiği yer, parklarda ki belediye bankları oldu. Boş bank bulan şanslı sayılıyor. Tabii hava soğuk veya yağışlı değilse. Emeklilerin kaliteli yaşlanmasının ölçütü, banklara hapsedilen bir yaşam oldu. Emeklileri bu günlere getiren, ülkemizi 22 yıldır yöneten bu iktidardır.”
