Siyaset bilimci Cangül Örnek, “Erzurum’da gelişen olayların benzerlerini daha önce gördük. Bunlar mutlaka örgütlü eylemler oluyor, kendi kendine başlamış eylemler olarak değerlendirilemez. Mutlaka devletin güvenlik bürokrasisi de bundan haberdar oluyor. Polisin orada müdahale etmemesi buraya bir emir gittiğini düşündürtüyor. Bu olay bir yandan da Çubuk saldırısını hatırlatıyor. Benzer bir teşkilatlanma vardı, işin içerisinde MHP ve Ülkü Ocakları’nın adı geçmişti. Burada da Çubuk’taki profile benzer bir grubun aktif olduğunu görüyoruz” dedi. Erdoğan’ın izlettiği montaj videolara da değinen Örnek, “Cumhurbaşkanından bizim beklediğimiz halkı provoke etmesi değil, tam tersine Türkiye’yi güvenli bir şekilde seçime götürmesi. Dolayısıyla sıradan bir insanın yaptığı bir şeyden bahsetmiyoruz. On binlerce insana ve ekrandaki, binlere bunu izletmesi tehlikeli. Bir kesime sadece muhalefet liderlerini değil onlara destek verenleri de hedef gösteriyor bu Türkiye Cumhuriyeti yurttaşlarını da hedef göstermek anlamına geliyor” şeklinde konuştu.
KAOS ORTAMI
Siyaset bilimci Seren Selvin Korkmaz ise şunları aktardı: “Seçime doğru iktidarın sertleşeceğini söylemiştik, bu oluyor. Elindeki medya kanalları ve hakim güçle neyin provokasyon olup olmadığını kendileri tanımlıyor. Burada bence şu yaratılıyor, iktidarın en büyük kartı seçimleri ikinci tura bırakmak. İlk tur ve ikinci tura giderken kaos ortamı yaratmak istiyorlar. 2 tur arasının provasını şimdiden başlattılar. Bunu muhalefetin yaptığını iddia ederek ülkede istikrarsızlık olacağını belirtiyorlar. Erdoğan ve Bahçeli’nin artan hedef göstermesi de bunun parçası.”
Erdoğan’ın kendi seçmenini konsolide etmeye çalıştığını belirten Korkmaz, “Provoke eden siyasi dil, bu üslup. Orada kendi seçmenini konsolide etmeye çalışıyor. Muhalefet ise oy almak istiyor fark seçmenleri kapsamak istiyor, kucaklayıcı bir dil kullanıyor. İktidar ise en gergin üslubu kullanıyor. ‘Ben kaybedersem sen de kaybedersin. Buna karşı önlemini al’ diyor. Bu gergin dilin bir strateji olduğunu söylüyoruz. Kraldan çok kralcı olan insanları harekete geçirebilir” dedi.
Gazetemiz yazarı Prof. Dr. Üstün Dökmen, sosyal medya hesabında İmamoğlu’nun Erzurum’da yaşadığı olaylara ilişkin bir video yayınladı. Dökmen, tam demokrasiden yana bir seçim sonucu olmasını dilediğini ifade etti şöyle konuştu: “Olaya herkes gibi ben de çok üzüldüm. Sevgili dostlar, ortam çok gergin. Bu gerginliğin körüklenmesi doğru değil. Ya ben Erzurumlu değilim ya bu kişiler Erzurumlu değil. Taş atmak bir korkaklık ifadesidir. O taşlar aslında demokrasiye atılmıştır. Sakin olursak bu seçim ülkemize uğurlar, esenlikler getirecektir. Erzurumlu üzülmesin. Türkiyem üzülmesin. Türkiye Cumhuriyeti’nin insanları üzülmesinler. Bu seçim esenlik getirecektir eğer ki biz sakin olmayı, barış içinde kalmayı becerirsek.”
